16 Aralık 2008 Salı

ıssız mıyım neyim...

Biloook hiç yazasım gelmio yaw... Yazık garibim ilgilenilmeyen kadın sendromuna girdi canıım bilokum.
Gız ben seni seviom walla ama olmaaayor işte mürekkebin tükendiği an diye buna derim ben ..
Neden tırmalarız ki hayatı? Olmuyor işte hiçbir şey istediğin gibi olmuyor.. Oluruna bırakmak sandığımız kadar kolay iş değildir. Ama yapılması gereken de budur; olduğu gibi kabul etmek insanları, olayları ve yaşamı.. Önüne sunulan menüyü yiyeceksin ! Yersen böyle cicim.. Çok acımasız görünüyor. Görünmekten öte hatta öyle... Doymuyoruz! Nelere pekii bir bakalım, bayanlardan başlayalım lady is first ya hani..
Yeni elbiseye, bir kazağın veya tişörtün birkaç rengine,tatlıya, ayakkabıya, çantaya, makyaja, parfüme, yemek tarifine, dedikoduya ve onun fazlasına, bir de ilgiye.. her daim açız buna yaww..
Beyler masum mu sanki: Futbola, kurtlar vadisine , yemeğe,bilim kurguya, kızlaraJ hatta korrdinat belirteyim ruslaraJ ,yalana, arabaya, yeni sürüm cep telefonuna..
Bu ikisinin karıştığı tipler vardır onlar daha vahim, biçimlendiremiyoruz, tanımlanamayan cisim gibi baktığımız tipler işte onlar, karışıklar ya işte ondan hahaha..
Diş hekimi maceram yarım kaldı hatta diyebilirim ki olduğu yerde kaldı. Süper haber yerinden oynatacağı diş yok su anJ Tabi bunu söyleyen yeşil gözlü gövel ördekim değildi, başkasına gittim.. Ama sorun bitmedi tabi bir yerden çıkacak ya : zavallı başka dişime yama gerek.. Yeri dar gelmiş zavallım oynayamamış kendini dışarı fırlatmaya karar verip fırlamış..
Ağzımın içindeki kıyamet pusuda..
Bu haber ikinci defa ağlamayı göze alıp aynı şekilde izlediğimgözü kör olası ıssız adamla ortada bıraktığı kızın üstüne iyi gitmedi.. Fena ağladık pişman olmadan hem de..
Ağlamaklı olduğum bi sahne daha söyleyim; tartıya bakıpta ibresini gördüğüm an..
İşte o an; orta 1 de ansiklopedi almak için girdiğim salondan, annemin bulaşık leğenini kafama yiyerek çıktığım an gibiydi, zonklayan bir baş ağrısı, dünyayı tepende hissettmek gibiydi..
Bayram temizliği ya, temiz artık orası kimse dokunamaz, sterilitesi bozulur. Olsun hiç pişman değilim. O zamanlar şu gladeler yeni çıkmıştı, gül şeklinde açılıp koku yayıyordu. Elime yüzüme her bir tarafıma sürdüm onu.. Benden şüphelenmeyip beni hırsız sanan annemle birbirimizi takip ederken, kapının anahtar deliğinde göz göze gelmiştik. Tabi o beni hala tanımamıştı. Gerisi çok hızlı gelişti o mavi bulaşık leğeni ki onu kapıya gelen çingenden almıştı, test ettik çok sağlammış.. Kafam için aynı şeyi söyleyemem..
Belki de ondan böyle depresyonla beher gelebeklerini andıran halimin gidip gelişi.
Bunların hepsini annemle bir leğenin kafama 90 dereceden 180 F kuvvetle ve saatte en az 60 km hızla inmesine borçlu olmam ne acı değil mi..
Bana kızma bilokum acıların çocuğuyum benn;)

2 yorum:

mey dedi ki...

depresif olsanda,acılar çeksende,dişlerinde problem olsada sen benim en iyi arkadaşımsın
senle paylaştığım herşey güzel geliyor..dışardan dendiği gibi yakında kocamı boşayıp seni nüfusuma alcam ha ne dersin?

Eylül dedi ki...

seve seve geçerim o nüfusa ahaha
sana anne mi diyecem :) orada anlaşalım ama:)
caanım arkadasım saolasın..

 

EYLÜL © 2008. Design By: SkinCorner